bu yüzden

Meanings of "bu yüzden" in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	bu yüzden	for this reason adv.
For this reason I have told them that they are to have no inheritance among the people of Israel. Bu yüzden onlara İsrailliler arasında hiçbir mirasa sahip olamayacaklarını söyledim. More Sentences
2	Common Usage	bu yüzden	so adv.
Time compels me to highlight only five aspects of it, so please forgive me for that. Zaman beni sadece beş yönünü vurgulamaya zorluyor, bu yüzden lütfen beni affedin. More Sentences
3	Common Usage	bu yüzden	therefore adv.
It's late, and my mom has already called me; therefore, I must go home now. Geç oldu ve annem de beni aradı bile, bu yüzden artık eve gitmem lazım. More Sentences
General
4	General	bu yüzden	thus adv.
Thus the violence continues to increase. Bu yüzden şiddet artmaya devam ediyor. More Sentences
5	General	bu yüzden	hence adv.
Hence the fear of nothingness, as the Louvain students made clear to you. Louvain öğrencilerinin size açıkça ifade ettiği gibi, hiçlik korkusu bu yüzdendir. More Sentences
6	General	bu yüzden	consequently adv.
She said she was tired and consequently would go home so early. Yorgun olduğunu ve bu yüzden eve bu kadar erken gideceğini söyledi. More Sentences
7	General	bu yüzden	thereby adv.
She left her bike outside, thereby exposing it to heavy rain. Bisikletini dışarıda bıraktı, bu yüzden şiddetli yağmura maruz kaldı. More Sentences
Phrases
8	Phrases	bu yüzden	because of that expr.
We are where we are today because of that. Bugün bulunduğumuz yere bu yüzden geldik. More Sentences
Colloquial
9	Colloquial	bu yüzden	for that reason expr.
It's for that reason that I phoned him. Bu yüzden onu aradım. More Sentences
Speaking
10	Speaking	bu yüzden	that's why expr.
That's why I'm starting on the head and mouth first. Bu yüzden önce baştan ve ağızdan başlıyorum. More Sentences
General
11	General	bu yüzden	accordingly adv.
12	General	bu yüzden	thence adv.
13	General	bu yüzden	also adv.
14	General	bu yüzden	thereat adv.
15	General	bu yüzden	this [obsolete] adv.
16	General	bu yüzden	whennes adv.
17	General	bu yüzden	hen [dialect] adv.
18	General	bu yüzden	henen [obsolete] adv.
19	General	bu yüzden	hennes adv.
20	General	bu yüzden	wherefore conj.
21	General	bu yüzden	thereof conj.
Colloquial
22	Colloquial	bu yüzden	on that account expr.
23	Colloquial	bu yüzden	for that matter expr.
24	Colloquial	bu yüzden	quo expr.
Archaic
25	Archaic	bu yüzden	whence adv.

Meanings of "bu yüzden" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

	Category	Turkish	English
Speaking
1	Speaking	işte bu yüzden	which is why expr.
Which is why it is you who are lacking in credibility. İşte bu yüzden güvenilirlikten yoksun olan sizsiniz. More Sentences
General
2	General	bu yüzden olma	thusness n.
3	General	bu/o yüzden	consequently adv.
4	General	ve bu yüzden	and thus adv.
5	General	oysa bu yüzden	whereas therefore conj.
6	General	sırf bu yüzden	simply because conj.
Phrases
7	Phrases	sırf bu yüzden	for that reason alone expr.
8	Phrases	tam da bu yüzden	precisely because of that expr.
Colloquial
9	Colloquial	zaten bu yüzden	just because of this expr.
Idioms
10	Idioms	işte bu yüzden bizim hiç güzel bir şeyimiz yok	this is why we can't have nice things expr.
Speaking
11	Speaking	bu yüzden mi buradayım?	is that why i'm here? expr.
12	Speaking	bu yüzden buradayım	that's why I am here expr.
13	Speaking	bu yüzden soruyorum	that's why I ask expr.
14	Speaking	bu yüzden mi aradın?	is this why you're calling? expr.
15	Speaking	beni bu yüzden mi aradın?	is that why you called me? expr.
16	Speaking	ben bu yüzden geldim	that's why I came over expr.
17	Speaking	bu yüzden buradayız	that's why we're here expr.
18	Speaking	bu yüzden buradayım	that is why i am here expr.
19	Speaking	işte bu yüzden anlamıyorum	which is why I don't understand expr.
20	Speaking	size bu yüzden geldim	that's why I came to you expr.
21	Speaking	seni bu yüzden aradım	that's why I called you expr.
Politics
22	Politics	barack obama'nın abd değil kenya doğumlu olduğunu iddia eden ve bu yüzden de abd başkanı olmayacağını savunan hareket	birtherism n.
Basketball
23	Basketball	diskalifiye olmaya yaklaşan ve bu yüzden daha dikkatli oynaması gereken oyuncu	foul trouble n.